VİNCENT VAN GOGH: BİR DAHİ, BİR ANTİSOSYAL
Van Gogh, 30 Mart 1853 tarihinde nasıl hava koşullarında doğdu bilmiyorum. Hollanda'nın köylerinde yaşamış bir izlenimci ressam olarak yaşamış ve ölünceye kadar da kimsenin beğenmediği resimler yapmış. Vincent ilk olarak devlet memuru olarak çalışmaya başlamış. 27 yaşına geldiğinde resim yapmak istediğini fark etmiş. Böylece insanlardan uzak durabileceğini anlamış. Resim dalına odaklanmış.Vincent, ilk tablolarının eskizlerini güzelliğinden emin olmak için kardeşine gönderip kardeşinin düşüncelerini alırmış. Acaba ne yazardı kardeşi cevap olarak? Beğenen ve takdir eden tek kişi belki de kardeşiydi.
Köy hayatını resmetmiş resimlerinde. Sarı ve mavi kontrastını birçok tablosunun temel rengi yapmış. Bu tablolardan bazıları "Yıldızlı Gece(1889), Patates Yiyemler(1885), On Beş Ayçiçekli Tablo(1888), Kafe Terasta Gece(1888),Çiçek Açan Badem Ağacı(1890), Arles'teki Yatak Odası(1888), Selvi Ağaçlı Buğday Tarlası(1889), Buğday Tarlasında Orakçı(1889)"dır. Bu resimlere bakarken resimlerin içinde eriyen sanatsever, renklere baktığı her an kendi içine baktığını görüyor. Şu anda resim otoriteleri tarafından dahi olarak kabul edilen Van gogh, o dönemde işe yaramaz bir adam olarak görülüyormuş. Böyle büyük dahilerin kıymeti ölünce anlaşılması ve akla da daha anlaşılamayan dahilerin olması da korkutuyor. Evde anne baba, okulda öğretmen ve büyüdüklerinde eş dost tarafından memur ol, işe gir baskısına boyun eğen kaç dahi vardır kim bilir.
AHMET ÇINAR ÇOLAK
Yorumlar
Yorum Gönder