NAZLI VE GİYSİLERİ
Üç çocuğun annesi misaifliğie gitmişti. En küçük kardeş olan Mete ablalarına emanetti. Nazlı ve Mete bir odada Aslı başka bir odada oynuyordu. Odasında oturan Aslı'ya Nazlı kardeşi Mete'yi verdi. "Ben nudul yapacağım, al Mete'ye bak ve sakın ağlatma!"dedi. Aslı buna cevap vermedi ve Mete ile ilgilenmeye başladı.
Nazlı kendine yaptığı yemeği yerken internet sitesinden birine girip kendine giysi bakmaya başladı. Halbuki Nazlı'nın giysileri çok fazlaydı ve dolap artık elbiseleri almıyordu. Nazlı har vurup harman savurma huyu vardı. Elindekinin kıymetini bilmez ve sürekli yeni şeyler almak isterdi. Ailesi de bundan şikayetçiydi ama elden ne gelir? Ailesinin evde olmadığı zamanda fırsatı değerlenirmeye karar vermişti bir kere. Giysileri seçti ve sepete attı. Sepetinde dokuz bin dört yüz elli üç Türk Liralık giysi vardı. Hepsini babasının kredi kartıyla satın almıştı.
O akşam babaları Erzurum'dan köyde döndü. Annesi eşi geleceği için evde yemekler hazırladı. Baba eve geldiğinde burnundan soluyordu. Çok kızgındı. Nazlı'ya seslendi: " Nazlı, çabuk buraya gel!". Nazlı da söylenerek babasının yanına geldi.
Nazlı babasının alışverişlerinden dolayı ona kızdığını biliyormuş. Uslu bir kedi gibi bakmış. Baba ona kızdıkça Nazlı daha çok üzülüyormuş ve korkudan dut yemiş bülbüle dönmüşTÜ. Sonunda herkesten özür dilemişti. Bir daha yapmamaya yeminler etti. Sonunda babası alışverişi iptal etti ve hayatları normale döndü. Nazlı ailesinin durumunu bildiğinden alışverişlerini ve bağımlılığını yenmeye çalıştı. Daha az giysi almaya başladı. Giysilerinden bir kısmını ihtiyacı olana verdi.
AYGÜN ASLAN

Yorumlar
Yorum Gönder